Güzçiceğim,

Size bu mektubu yazmak ne kadar zor bir bilseniz .. Sizi ölmek uğruna severek ve içimi deşe deşe, kanata kanata yazıyorum ..

Gölgede güneş görmeyen, su verilmeyen, bir yerde yeşerebilir mi çicek ? Solmadan durabilir mi ? Umduğum bir yudum suydu ellerinizden .. Biraz umut .. Ama siz bunu asla bilmediniz..

Sizin bana aşık olup olmadığınızı bilemiyorum hala .. Ne kadar acı bir bilseniz koynunuzdan çıkıp size bunları yazmak . Zira düşünüyorum insan aşkına acıyla mı karşılık verir ? Her aşk kanatır mı böyle ? En çok da beni öldüren, solduran bu güzçiçeğim .. Bendeki bu şüphe .. İçimi yakıp kavuran bu şüphe ..

Yavaş yavaş öldüğümü hissediyorum ... Ölüyor gökyüzü .. Ölüyor deniz .. Sizi bir başkasının yanında gördüğümde kıskançlıktan deliye dönüyorum .. Ama siz o kadar rahat ve halinizden memnun görünüyorsunuz ki, benimle yaşadıklarınızın bir rüya olup olmadığından şüpheleniyorum çoğu kez .. Sizin oyuncaklarınızdan biri mi yoksa aşkınız mı olduğumu merak ediyorum .. Ve diğerlerinin yapamadığını yapıyorum.. Gidiyorum .. İçimde taşıyarak sizi gidiyorum ..

Karşımda o kadar duru, derin ve anlaşılmaz bir şekilde duruyorsunuz ki kendimi yanınızda bir ucube gibi hissediyorum .. Korkularımı hiç mi görmüyorsunuz ? peki ya aşkımı ? Değerim yok mu benim gözlerinizde ?

Benim gözlerimin içinde hep siz varsınız sizin gözlerinizin içinde de ben var mıyım ? ya da olabilecek miyim ? farkedebilecekmisiniz acaba size olan bu ölümsüz aşkımı ? bu talihsiz yazgımı ..

Sevdiniz mi beni ? Aşık mıydınız ? Yoksa sizin için sadece bir oyuncak mıydım ? Belki de bu sorular varken kafamda sizi düşünerek öleceğim bir köşe başında yalnız başıma .. Ve siz asla bilmeyeceksiniz ..

Size aşık , sizi düşleyerek .. kapıdan girmenizi bekleyerek .. her ayak sesinde içimde ayrı kıpırtılar duyarak .. Sizi beklemek .. Ölümü beklemek gibi birşey olsa gerek ..

Gidiyorum güzçiceğim , bu bilinmezlikten , bu çaresizlikten , kendimi düşürdüğüm bu durumdan ve yerle bir edilen gururumdan kaçıyorum .. İçimdeki aşktan kaçıyorum .. Sizden.. Dayanamıyorum karşımda acımasızca duruşunuza .. Karşınızda sizin sevginizi dilenen bir sefil gibi ölmektense, sizden uzakta sizi düşleyerek yaşayabildiğim zamana kadar yaşayacağım..

Aşkınızın bu kadar acı vereceğini nasıl bilebilirdim ? Kader bu mu ? Varoluşumun nedeni bu mu ?

Şimdi gidiyorum .. Zaman daralıyor .. Eğer hemen gitmezsem kalmaktan korkuyorum yanınızda .. Sizi çok sevdim güzçiceğim.. Keşke sizden de emin olabilseydim .. Bugün terketmek zorunda kalmayacaktım her şeyimi ..


Yine de dostane bir veda bu .. Tüm işkencelerinize rağmen .. İz bıraksın istiyorum acıtsın kalbinizi istiyorum gidişim.. Öyle garip bir nefret ki bu .. Anlayamazsınız aşktan yanmadıkça.. Sizi çok sevdim güzçiceğim .. Acımasızlığınıza, küstahlığınıza, kalbimi paramparça etmenize rağmen..

Umarım bir gün aradığınızı bulursunuz ve karşınızdaki yaşatmaz sizin bana yaşattığınız cehennem azabını .. Herşeyi geride bırakabilecek kadar kopmazsınız hayatınızdan .. Aşkınızdan delirecek noktaya gelmezsiniz.. Kıskançlığınızın birinin hayatına son verme derecesine gelmesini
görmezsiniz .. Benden çalınan mutluluk sizden de çalınmaz umut ediyorum .. tek çıkış noktanız olarak ölümü görmezsiniz ..

Sizden istediğim sadece beni sevmenizdi .. Deli gibi.. Gözünüz kör olmuş gibi .. Susuz kalmış gibi .. Elleriniz kimseye değmemiş gibi .. Tek benim olmuşsunuz gibi .. Ama beni sıradan bir oyuncağınız gibi hissettirdiniz ellerinizde.. Şimdi sizin her çağırışınızda ne olursa olsun size koşacağımı biliyorum .. Gururumun arta kalan parçalarını kalbimin artıklarını toplayıp gidiyorum buralardan ..
Lanet olsun deli gibi aşığım size hala ..
Teninize dokunmak istiyorum .. Sıcak dudaklarınızı hapsetmek dudaklarımda .. Ellerinizi hissetmek tenimin her zerresinde ..
Kalbinizi söküp almak istiyorum ...
Ama gidiyorum susmaya çalışarak..

Sizi seviyorum herşeye rağmen
ama bu öldüren belirsizlik , kuşku ..
Dayanamıyorum ..


Elveda Güzçiceğim ..

0 yorum: