İzmirim ya söyle ben şimdi seni nasıl sevmeyeyim. Yine melisa kokuları altında güzel bir gece yaşattın kollarını açtığın insanlarına.
Bu gece Hızır ile İlyas ın buluşması. Hıdrellez. Etrafta bir eğlence bir birliktelik duygusu hakim. Açılmış güller apartman bahçelerinde de olsa. Melisalar kokularını salmış dört bir yana. Hafiftan ılıman bir rüzgar dalgalandırmakta saçları. Acayip güzel bir bahar akşamı. Kiminin elinde çiğdem kiminin elinde darı . Ve bizler bu arada dipnot asla çiğdeme çekirdek, darıya mısır demeyiz. Uçurtmalar göklerde. Fotoğraf makinaları ellerde. Aileler yürüyüşlerde ya da oturmuş çimenlerde. Kimi almış eline dondurmasını kimindeyse rakısı. Belli belirsiz bir gülüş yüzlerde ve havada belirgin bir huzur dokusu. Sanki hiç düşünceleri yokmuşcasına.
Dilekler asıldı gül yapraklarına. Resimler yapıldı cin ali kıvamında. Umutlar tutuşturuldu belki de bir çiçeğin gövdesine. Umutla , coşkuyla cıvıldayan bir havada melisa kokuları arasında.
İzmirim söyle ya ben şimdi seni nasıl sevmeyeyim.

Ne demiş şair :

izmir! ../..sen benim erkeğim gibisin
ne olursa olsun bana sarılacak gibisin

0 yorum: