İçimde bir melek var bir şeytan sanki. Kıyasıya rekabetteler aklımın üzerinde. Ne tarafa baksam bir hiçlik hadisesi.
Bir zamanlar iyiyi düşünürdüm hep bilirim . Safın önde gideniydim. Ha bunu yüceltmek için söylemek değil amacım. Ama öyleydim huzurum vardı bilirdim. Sonrasında ne olduysa kötülüğü de öğrendim . Ha bunu da yüceltmek için değil amacım. Ama öğrendim bir şekilde istemesemde. İlk zamanlar dokunulmaması gereken ama dokunmaya da sinsiden sinsiye ihtiyacımız olan yasak bir meyve gibiydi. Sonrasında uzaklaşmak istesek de içimizde yer etmiş bulduk . Şimdi ne kadar uzaklaşmak istesek kötü düşüncemizden bir bağımlı misali uzaklaşmaya çalışırken bile çekiliyoruz sanki. Kimse net iyi değil. Kimse de kötü. Herkesin içinde var biraz iyi biraz kötü. Tek sorun kötünün olmasını istememek içimizde.
Ben istemiyorum mesela. Birkaç sene önceki halime dönmek istiyorum içten içe. Karanlıklarda değilim belki de ama aydınlığa da alışık değil sanki bünyem. İki arada kalmak hadisesi. Ne tam varım bir kavramın içinde ne de yokum ben içten içe.
Yoğrulmuş bir halde duruyorum galiba bu durumların kasasında. Her an kullanmaya hazır rafta tutuyorum tüm kavramları. Ne yapmalı bilmem bilemem bu soru işaretleri arasında.
Etraf karanlık mı aydınlık mı bilememek en kötüsü. Ruhun kör oluşu.

0 yorum: